Adına şarkılar söylendi, şiirler yazıldı. Başka bir sevda halini aldı Bodrum. Halikarnas balıkçısının dediği gibi “ Yokuşbaşına geldiğinde Bodrum’u göreceksin. Sanma ki Sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekilerde hep böyle dediler, akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler.” İşte Halikarnas Balıkçısının anlattığı kadar görkemlidir Bodrum. Bodrum büyük bir yarımadadır aslında. Adada , Bodrum,Turgutreis ,Gündoğan, Türkbükü, Gümüşlük, Ortakent, Yahşi, Bitez, Gümbet gibi beldeleri barındırarak yazın büyük bir tatil beldesi potansiyeline dönüşerek yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olmaya devam etmektedir. Kışları ise kendi halinde, kabuğuna çekilerek sokakları yazınki kadar yoğunluğu olmadığından bomboş hale gelir. Bodrum’un yerlisi kalır kışları sadece. Yazın ne kadar işlek ve görkemli ise, kışın bir o kadar sessiz ve sakindir Bodrum.
Bodrum’un simgesi Bodrum Kalesidir. Kale iki limanın arasında kayalık bir alan üzerine inşa edilmiştir. Kale günümüzde Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak geziye açık bir alan olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Bodrum’un günümüze kadar gelmiş en önemli tarihi eserleri Myndos(Mindos) Kapısı ve Antik tiyatrodur. Antik tiyatroda yazın bir çok sanatçı konser vermekte yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaktadır bu konserler.
Bodrum içinde gece hayatı çok canlı ve güzel geçmektedir. Eğlenceler akşam 10-11 gibi başlayıp, günün ilk ışıklarına kadar devam etmektedir. Özellikle Bodrum’a ilk kez geliyor iseniz, kentle birlikte simgeleşmiş olan Halikarnas ve Catamaran gece klüplerini görmenizi tavsiye ederiz. Bunun dışında Barlar Sokağı olarak adlandırılan caddede bir çok eğlence mekanı bulunmaktadır.
Bodrum Halikarnas Balıkçısının da dediği gibi aklınızın kalacağı bir yer. Genellikle buraya bir kez gelen insanların, ister tatil amaçlı ister eğlence amaçlı isterse çalışma amaçlı, diğer senelerde ilk uğrayacakları yer yine Bodrum’dur.
kaynak : http://www.netyazari.com/bodrum.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder